Buket & Zeynep
Blog Arşivi
Wikipedia
Arama sonuçları
15 Ocak 2014 Çarşamba
YENİ DOĞAN BEBEK NE KADAR UYUMALI?
1 aylık bebeğin günlük uyuma süresi 15 saattir.
Bebekler gece-gündüz ayrımını üç aylık olduktan sonra anlayabilir.
Annenin gündüz vakti bebekle sohbet etmesi gerekir. Bebeğin gece-gündüz ayrımını öğrenebilmesi için bebek gündüz saatlerinde aydınlık bir yerde olmalı.
Müziğin açık olması ve annenin bebekle sohbet etmesi bebeğin gündüz ayrımına varmasını sağlar.
'''Gece uykusu önemli'''
Bebek gece uyandığında ışıklar fazla açılmamalı ve ortam sakin olmalı. Bebeğin gece ayrımına varabilmesi için annenin bebekle konuşmaması gerekir.
Anne sütü alan bebekler ilk 3 ay boyunca 3-4 saatte bir kendiliğinden uyanır. Anne sütü alan ve 3-4 saatte bir uyanıp ağlayan bebek acıktığını ağlayarak ifade eder.
Bebeğin 4-5 saat boyunca uyanmadığı görülürse bebeğin uyandırılıp beslenmesi gerekir.
AĞIZ SAĞLIĞI AÇISINDAN BEBEKLERE NE TÜR EMZİKLER VERİLMELİ?
Yuvarlak formdaki yalancı emzikler çocuğun damak gelişimini ve yutkunmasını olumsuz yönde etkileyeceğinden tercih edilmemelidir. Üst kızmı düz, alt kısmı da dilin anatomisine uygun yalancı emzikler tercih edilmelidir. Silikon esaslı yalancı emzikler kullanılmalıdır. Bunların kullanılması çocuğun ilerde daha sağlıklı bir ağız diş yapısına sahip olması açısından önemlidir.
'''Yalancı emziklerin hijyenine dikkat edilmelidir'''
Aileler yalancı emziklerin hijyenine dikkat etmelidir. Yalancı emzikler uzun süreli kullanılmamalıdır ve emzik yere düştüğü zaman anne emziği alıp kendi ağzında temizleyip çocuğun ağzına vermemelidir. Çünkü erişkenlerin ağzından aktarılabilecek bakteriler çocukların ağzına yalancı emzik vasıtasıyla çok hızlı bir şekilde transfer olabilmektedir.
BEBEKLER TÜRKÇE'DEKİ ÜNLÜ UYUMUNA DUYARLI
ODTÜ Bilişsel Bebek Araştırmaları Merkezince, bebekler üzerinde yapılan çalışma, 1 yaşından küçük bebeklerin bile Türkçe'nin ünlü uyumu ve sözcük vurgusu özelliklerine duyarlılık gösterdiğini ortaya çıkardı.
Bebekler üzerinde yapılan bilimsel bir araştırma, bir yaşından küçük bebeklerin bile Türkçe'nin ünlü uyumu ve sözcük vurgusu özelliklerine duyarlılık gösterdiğini ortaya çıkardı.
ODTÜ Bilişsel Bebek Araştırmaları Merkezince, Türkçe konuşan bebeklerin, ana dilleri olan Türkçe'ye özgü ses özelliklerini ne zaman ayırt etmeye başladıklarını belirlemeye yönelik 6 ve 10 aylık bebekler üzerinde araştırma yapıldı.
Projenin yöneticisi Doç. Dr. Annette Hohenberger, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebeklerin henüz konuşmadıkları dönemde dile olan duyarlılıklarını göstermek amacıyla böyle bir projeye başladıklarını söyledi.
Hohenberger, ''Bir yaşından küçük bebeklerin bile Türkçe'nin sesbilimsel özelliklerinden olan ünlü uyumu ve sözcük vurgusu gibi özelliklerine duyarlılıklarını bilimsel yöntemlerle göstermek istedik'' dedi.
Çalışma süreci hakkında bilgi veren Hohenberger, şöyle konuştu:
''Bebek ve annesini deney odasına alıyoruz, bebeğe çeşitli sesler dinletip ve görseller izlettirerek, kamera aracılığıyla teknik odadan izliyoruz. Bebeğin göz hareketlerini takip ediyoruz. Küçük bebekler bir şeyi dinlediklerinde o yöne doğru başlarıyla ya da gözleriyle dönerler. Biz de yan odadan bir bilgisayar programı aracılığıyla bebeklerin hangi tarafa kaç saniye baktıklarını yani dinlediklerini ölçüyoruz.''
''300 bilim bebeğimiz var''
Araştırma için kendilerine başvuran bebekleri bir 6 aylıkken, bir de 10 aylıkken test ettiklerini belirten Hohenberger, "Bunun sebebi, gelişimsel bir çalışma olduğundan aynı bebeğin iki farklı gelişim noktasında aynı uyaranlara farklı tepki verip vermediğini araştırıyor olmamız'' dedi.
Bebeklerle çalışmanın zorlukları göz önüne alındığında, oldukça yüksek bir katılımcı sayısına ulaştıklarını ifade eden Hohenberger, ''Şimdiye kadar 300 bebek çalışmaya katıldı. Onlara bilim bebeği diyoruz, o kadar küçük bir yaşta bir bilimsel çalışmanın en önemli parçası oluyorlar. Kendilerine ODTÜ Bilim Bebeği diploması da hediye ediyoruz'' diye konuştu.
Gelen ailelerin çalışmaya katılmaktan çok memnun olduklarını anlatan Hohenberger, ''Gelmişken bebeğin göbek bağını ODTÜ yerleşkesine gömen, hatta belirli bölümleri seçip oraya yönlendirmemizi isteyen bir çok aile de oldu'' dedi.
Bebeklerle çalışmanın zevkli ancak zor olduğunu ifade eden Hohenberger, ailelerden bebeklerin uyku ve mama saatleri dışında araştırmaya katılmalarını istediklerini belirtti. Çalışmanın yapıldığı 1.5 yıllık süreçte komik ve tatlı anlar da yaşadıklarını söyleyen Hohenberger, ''Gündüzleri hiç uyumayan bir bebeği olduğunu söyleyen bir annemizin bebeği, merkezimize gelir gelmez uykuya daldı ve 2 saat uyanmasını bekledik'' diye konuştu.
''İlgiyi uzun süre yüksek tutmak zordu''
Bebeklere dinletilen sözcüklerin Türkçe olduğunu, bazılarının ünlü uyumuna uyduğunu, bazılarının ise uymadığını anlatan Hohenberger, sözcükleri bebek dilinde sıkça kullanılmayanlardan seçmeye çalıştıklarını söyledi.
Bunun dışında bebeklerin ünlü uyumuyla beraber sözcük vurgusuna olan duyarlılıklarını da incelediklerini söyleyen Hohenberger, araştırmanın sonuçlarına ilişkin şu bilgilere yer verdi:
''Araştırma 6 aylık bebeklerin ünlü uyumu olan sözcükleri daha uzun süre dinlediklerini, ancak 10 aylık bebeklerin ise ünlü uyumu özelliği olmayan sözcükleri daha uzun süre dinlediklerini ortaya çıkarmıştır. Aynı durum bebeğin ilgisinin yüksek olduğu bölümlerin analizinde de ortaya çıkmıştır. Ancak bu bulgu bebeklerin ilgisinin yüksek olduğu deneyin başlarında açıkça gözükmekte, daha sonra etkisi azalmaktadır. Bu kadar küçük bebeklerin ilgisini uzun süre yüksek tutmak gerçekten de zordu. Sesli uyaran dışında ışıkları da kullanmamıza rağmen bebeklerin ilgisinin çalışma süresince bir düşüş yaşadığını açıkça gözlemledik.
6 aylık bebeklerin aşinalık tercihi, duydukları dilde baskın bir özellik olan ünlü uyumunu edinim sürecinde oldukları şeklinde yorumlanabilir. Bununla birlikte, 10 aylık bebeklerin yenilik tercihi ise zaten edinmiş oldukları kuralın dışında bir uyaran duymanın beklentilerinin dışında olması şeklinde açıklanabilir.''
YENİ DOĞMUŞ BEBEKLERDE ÇAPAKLANMA
Yeni doğmuş bebeklerde çapaklanma neden olur?
Doğduğu ilk günlerde bebeğin gözlerinde çapaklanma oluyorsa bebek doğum kanalından enfeksiyon almış olabilir. Çapaklanma bebeğin 1. haftasından sonra gerçekleşmişse bebek dışarıdan mikrop almış ya da gözyaşı kanallarında tıkanma olmuş olabilir.
Gözdeki çapaklanmalar enfeksiyon kaynaklı olduğu için tedavi edilmesi gerekir. Tedavi edilmediği durumlarda gözyaşı kanallarında tıkanıklık görülebilir.
Mikrobik çapaklanmalar
Bebeklerdeki çapaklanma durumlarında genelde antibiyotik tedavisi uygulanır. Çapaklanmada kullanılan antibiyotik damla şeklindedir. Çapaklanma dışarıdan gelen mikrop sonucunda oluşmuşsa antibiyotik tedavisi ile iyileşir.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı
Antibiyotik kullanımı ile çapaklanma iyileşmişse fakat antibiyotik kullanımı bırakıldığında yeniden çapaklanma meydana gelmişse bunun sebebi gözyaşı kanallarının tıkanıklığı olabilir. Böyle bir durumda sondaj tekniği ile gözyaşı kanalını açmak gerekir. Tele benzer ince bir alet yardımıyla gözyaşı kanalına girilip tıkanıklığın giderilmesine sondaj denir.
Bebeklerdeki çapaklanma durumlarında bebek 6 ayını doldurmadan tedavi yapılmasında fayda vardır. 6. aydan sonra uygulanacak tedavilerde bebeğe genel anestezi yapılması gerekir bu yüzden ilk 6 ayda uygulanan tedavi daha kolay olur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)